Türkiye


Genel Bilgiler

Arabuluculuğun yasal dayanağı 07.06.2012 tarihinde kabul edilerek 22.06.2012’de Resmi Gazete’de yayımlanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’dur. Türkiye’de Arabuluculuk uygulamaları İhtiyari Arabuluculuk uygulaması şeklinde başlamıştır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebildiği uyuşmazlıklar Arabuluculuğa elverişli olarak kabul edilmektedir. 2018 yılından itibaren çok alanda hukuk uyuşmazlıklarının çözümü için Arabuluculuğa başvuru Dava Şartı hâline getirilmiştir.

Türkiye’de 30 Binden fazla Arabulucu sicile kayıtlı mesleki faaliyetlerini yürütmedirler. Bununla birlikte 400 kadar Arabuluculuk Merkezi ile Arabuluculuk Dernekleri bulunmaktadır. Türkiye’de Arabuluculuk eğitimleri Barolar Birliği ile Adalet Bakanlığı tarafından izin verilen bünyelerinde Hukuk Fakültesi olan üniversiteler tarafından verilmektedir. Arabulucu mesleğini Türkiye’de sadece hukuk fakültesi mezunu olanlar yapmaktadır. Eğitim ve yazılı sınavı başarı ile tamamlayan Arabulucular sicili Adalet Bakanlığı tarafından tutulmaktadır. 

İş Mahkemeleri Kanunu; «Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (Ek cümle:28/3/2023-7445/41 md.) Bu alacak ve tazminatla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında birinci cümle hükmü uygulanır.» (İş Mah. Kanunu m. 3)

Türk Ticaret Kanunu; «Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.» (TTK m. 5/A)

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun; «Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak Arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz….» (TKHK. m. 73/A)

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu; a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar. b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar ç) Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar (HUAK m. 18/B).

Tarım Kanunu; «Tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır» (Tarım Kanunu m. 13, f.e)